web site traffic İrem Karamete Rio’da Madalya Hedefliyor – Parat Ripost Dergi

İrem Karamete Rio’da Madalya Hedefliyor

eskrim-irem-karamete-rio-hedef-madalya

32 yıl aradan sonra Olimpiyat Oyunları’nda ülkemizi temsil etmeye hak kazanarak büyük gurur ve sevinç yaÅŸatan Milli eskrimcimiz İrem Karamete Rio’daki hedefini madalya kazanmak olarak gösterdi.

İrem Karamete’nin Sabah gazetesinden Damla Kayayerli’ye verdiÄŸi röportajda eskrimci olan ailesinden geçmiÅŸ baÅŸarılarına, Rio vizesi almak için verilen mücadeleye ve Olimpiyat Oyunları’ndaki hedeflerine yer veriliyor. İşte 10 Temmuz 2016 tarihinde Sabah’ta yayınlanan röportaj:

1984 Olimpiyat Oyunları’ndan bu yana eskrim branşında ilk kez bir sporcumuz Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil etme hakkını kazandı. Milli eskrimci İrem Karamete, Rio yolcusu…

İrem’in annesi de bir eskrim sporcusu ve iki kez olimpiyatlara katılmış. Önünde çok iyi bir örneÄŸin olduÄŸunu söyleyen İrem, “Annem benim idolüm. Rio’dan kesin bir madalya istiyorum” diyor

MİLLİ eskrimci İrem Karamete (23) 10 yaşında eskrim sporuna baÅŸladı. 15 yaşında milli eskrimci olmayı baÅŸardı. Onlarca altın, gümüş, bronz madalya kazandı. 2013’te Mersin’de yapılan Akdeniz Oyunları’nda üçüncü olarak büyük bir baÅŸarı elde etti. Hatta devlet fotoÄŸrafını pula basarak baÅŸarısını kutladı. İrem; cesaretli, kazanmaya odaklı ve hamlelerini zekice kuran bir eskrimci! Ayaklı satranç olarak tanımlanan eskrimde de onu kimse geçemiyor. Üst üste beÅŸ kez Türkiye Eskrim Åžampiyonu olan sporcu, 1984 Olimpiyat Oyunları’ndan bu yana eskrimde ilk kez Türkiye’yi olimpiyatlarda temsil etme hakkını kazandı. BaÅŸarısında en büyük etken ailesi. Çünkü onlar aile boyu eskrimci. Babası Mehmet Karamete Almanya ve İsrail eskrim milli takımlarında antrenörlük yapmış. Annesi Nili Drori Karamete ise İsrail Eskrim Milli Takımı ile 1976 Montreal Olimpiyat Oyunları ve 1984 Los Angeles Olimpiyat Oyunları’na katılmış. Ablası Merve de milli eskrimci. Aile boyu eskrimci olma hali eve girince hemen hissediliyor. Eskrimle ilgili tablolar duvarlarda asılı. İrem’in annesinin olimpiyatlardaki mücadelesi ise fotoÄŸraf karelerinde ölümsüzleÅŸmiÅŸ, madalyaları, kupaları itinayla saklanıyor. Odasındaki onlarca madalyayı göstererek “Sürekli madalyalarımın yanımda olduÄŸunu görmek, uyandığımda onlara bakmak beni motive ediyor.” diyor. Milli sporcu bir yandan da eÄŸitimini sürdürüyor, ÖzyeÄŸin Üniversitesi Endüstri MühendisliÄŸi Bölümü’nde okuyor. Milli sporcuyla aile boyu eskrimci olma halini, olimpiyatı ve baÅŸarı hikayesini konuÅŸtuk.

– Eskrime ilginiz aileden geliyor. Nasıl bir ailede büyüdünüz?
– Çok ÅŸanslı bir çocuktum. Küçüklüğümden beri sadece eskrim deÄŸil, birçok sporla ilgilendim. Babam eskrim antrenörü. Annem de eskrim de iki defa olimpiyatlara katılmış bir isim. Bilinçli bir ailede büyüdüm.
– Anne ve babanızın eskrim hikâyesi nasıl baÅŸlıyor peki?
– Babam BoÄŸaziçi Üniversitesi Endüstri MühendisliÄŸi’nden mezun oluyor ve Almanya’da antrenörlük eÄŸitimi alıyor. Alman eskrim milli takımında antrenörlük yaptıktan sonra İsrail eskrim milli takımında annemin antrenörlüğünü yapıyor. Annem de İsrail eskrim milli takımında iki kere olimpiyatlara katılmış bir isim. Babam annemin antrenörlüğünü yaparken birbirlerine âşık oluyor ve 1985’te evleniyorlar.
– Anneniz eskrime Türkiye’de devam ediyor mu?
– Türk vatandaşı olduktan sonra Türkiye’de bir süre daha eskrim yapıyor. Türkiye adına 1985’li yıllarda Balkan Åžampiyonası ve Türkiye Åžampiyonaları’na katılıyor. Sonra ablam Merve doÄŸuyor. Merve de eskrim yaptı, milli takım sporcusuydu. Sonra eÄŸitim hayatına yöneldi. Ben doÄŸduktan sonra ise annem eskrimi bıraktı.
– Eskrim sporuyla ilgili bir ailenin ev ortamı nasıldı, evde hep eskrim mi konuÅŸulurdu?
– Bilinçli bir aile ortamı oluyor. Beni iyi yönlendirdiler. Sadece eskrim yapmadım, yüzdüm, tenis, bangminton, voleybol, basketbol oynadım. Ama gönlüm eskrimdeydi. İki sene Romen bir antrenörle çalıştım. Sonra Rus Damir Sayfutdinov ile çalışmaya baÅŸladık. Dokuz yıldır onunla Rus sistemini çalışıyorum. Ruslar eskrimde çok iyiler. Yedi yıldır ise İstanbul Marmara Eskrim Spor Kulübü’ndeyim.
– ‘Ah keÅŸke babam antrenörüm olsa’ demedin mi hiç?
– Çok ilginç ama hiç sormadım. Hep bir kulübe gittim ben.
– Türkiye’de çok popüler bir spor olmadığı için hayatınızda dezavantajları oldu mu?
– ArkadaÅŸlarımın çoÄŸu biliyordu bu sporu. Çok destek oldular bana. Eskrim hayatıma çok ÅŸey kattı, okul hayatımı ve sosyal hayatımı da etkiledi. Eskrim sayesinde sporcu ruhu ve kimliÄŸi kazandım. Düzenli, sistemli, planlı olmayı ve hayatımın 24 saatini en iyi ÅŸekilde deÄŸerlendirmeyi öğrendim. Çok planlı bir hayatım var.

İDOLÜM ANNEM

– Yıllar içinde onlarca altın, gümüş ve bronz madalyalar, kupalar kazandınız. Üst üste beÅŸ kez Türkiye ÅŸampiyonluÄŸunuz var, kimseye kaptırmıyorsunuz…
– Belli bir seviyeye geldikten sonra ikinci olmak biraz zor. Hedefin daha da büyüyor, çıta yükseliyor.
– Çocukluktan itibaren hedefinizi büyütme konusunda anneniz size nasıl bir öncülük yaptı, olimpiyat anılarını anlatır mıydı?
– Annemin olimpiyatlara gitmiÅŸ olması hedefimi daha da büyüttü. Çünkü olimpiyatlara gitmek için çok elit bir sporcu olmak lazım. Annem benim için idol. Onunla aynı evde yaÅŸamak, onun yaÅŸam tarzını, olaylara bakış açısını görmek ve ‘Nasıl olimpiyata gidebildi, bunun için ne yaptı?’ diye düşündürüyor insanı. Hep de anlatırdı bana.
– Neler anlatıyordu?
– Hep çok çalıştığını, planlı, programlı olduÄŸunu, ailesinin ona çok destek olduÄŸunu anlatıyordu. Bazen zor zamanlar geçirdiÄŸim oldu, çok çalıştığım halde maçım kötü geçti. Bu çok sinir bozucu bir durum. Çünkü büyük emek veriyorsun, baÅŸarı olmayınca pes ediyorsun, aÄŸlıyorsun. Bazen öyle bir an geliyor ki, her ÅŸeyi bırakabilirsin. Çünkü o an dönüm noktası. Ama annemin moral motivasyonu hep yüksekti. Hayallerimde de annem gibi baÅŸarılı bir eskrimci olmak vardı. Adım adım annemin yolundan gidiyorum.
– 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’na katılmak nasıl bir sorumluluk?
– Türkiye’de en son 1984 yılına eskrimde olimpiyatlara gidilmiÅŸ. Ona da davet usulüyle gidilmiÅŸ, eleme yoluyla deÄŸil. 32 yıl sonra 2016 Rio Olimpiyat Oyunları’na gitmeyi hak kazanmayı baÅŸarmak hem benim hem de Türkiye için çok önemli. Artık insanlar önlerine olimpiyat hedefini koyabilecek.

OLİMPİYAT HAYALİMDİ

– 2016 Rio Olimpiyatları için Prag’daki eleme maçına anne ve babanız da gelmiÅŸ miydi, neler hissettiler?
– Ailem tüm müsabakalarıma gelir ama Prag’daki maça çok heyecanlanırım diye gelmelerini istemedim. Hatta babam ‘Biz gizlice gidelim, kapıdan gizlice bakarız” demiÅŸ anneme (gülüyor). İnternette yayınlanan eskrim maçımı babam heyecandan izleyememiÅŸ. Annem çığlık çığlığa izlemiÅŸ. Türkiye’ye geldikten sonra babam: ‘Olimpiyatlara katıldığına emin misin?’ diye soruyordu (gülüyor). Tüm aile bir buçuk yıl boyunca kasılmışız, maçı kazandıktan sonra hepimiz mutlu olduk, rahatladık.
– Olimpiyatlarda ‘Altın madalya kazanacağım!’ diyor musunuz?
– Dünyada binlerce kiÅŸi arasından 34 kiÅŸi seçildi. Ben 27. sıradayım. En üst seviyede, çok özel kiÅŸileriz. Ama her ÅŸeyin adım adım olduÄŸunu düşünüyorum. İki senedir olimpiyatlara katılmak için uÄŸraşıyorum. ‘Altın madalya bekliyorum’ desem ütopik olur. Ama 2020 Tokyo Olimpiyatları için kesinlikle Rio Olimpiyatları’nda madalya istiyorum.
– Neler hissediyorsunuz peki?
– Olimpiyata gitmek hep hayalimdi. Bir tutkuydu benim için. Bu hayale ulaÅŸmak için iki yıldır çok çalıştım; kampa gittim, antrenmanlar yaptım, müsabakalara katıldım. Yememe içmeme dikkat ettim. Bir antrenmana gitmek bile beÅŸ saatimi alıyordu. Eskrimde psikoloji de çok önemli. Rio’daki maçım 10 AÄŸustos’ta. Elimden gelenin en iyisini yapacağım. Ama kaybedecekken kazandığım, kazanacakken kaybettiÄŸim çok maç oldu. O yüzden Rio’da da her ÅŸey olabilir. Kendime çok güveniyor ve inanıyorum. Çünkü imkânsız gibi görünen ÅŸeyleri baÅŸardığım çok oldu.

PULUM BASILINCA GURUR DUYDUM

– Pistte nasıl bir kiÅŸiliÄŸe bürünüyorsunuz?
– Çok duygusal bir insanım. Narin, güler yüzlü olduÄŸumu söylerler. Ama müsabakada maskeyi taktığımda mücadele ruhu baÅŸlıyor. Pistte bambaÅŸka bir kimliÄŸe bürünüyorum. TuÅŸ aldığımda bağırıyorum. Eskiden maça çıkarken İtalyan, Fransız, Alman diye çok takılırdım. Artık hiç onlara bakmıyorum. Tamamen maçı almak için pistte çıkıyorum. Kaybetmeyi düşünmüyorum ve kaybetme kelimesini asla kullanmıyorum.
– BaÅŸarınızdan dolayı pulunuz da basılmıştı, pulda kendinizi görünce neler hissettin?
– Mersin’de 2013’te Akdeniz Oyunları’nda bronz madalya kazandım. İlk büyük baÅŸarımdı. Devlet de baÅŸarım üzerine pulumu basmıştı. Görünce inanılmaz gurur duydum.

ADIYAMAN’DA DA ESKRİM YAPANLAR VAR

“Dünyada eskrim sporu kadınlar arasında çok popüler. Eskrim asil bir spor hatta ‘Ayaklı satranç’ olarak tanımlanıyor. Çünkü çok fazla kafayı çalıştırman gerekiyor, ona göre hamle yapıyor, zamanla yarışıyorsun. Kontrollü olmak ve odaklanmak gerek. Türkiye’de ÅŸu an kadınlar arasında eskrim gerçekten çok ilgi görüyor. Adıyaman’da bile eskrim sporu yapanlar var. Hatta Adıyaman’da iyi eskrimcilerden iki-üç milli sporcu var.”

 

Kaynak: Sabah

YORUM YAZ

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir